Haber

Neyzen Tevfik’in vefatının üzerinden 71 yıl geçti

Hayatı boyunca neyini yanından ayırmayan Neyzen Tevfik’in ölümünün üzerinden 71 yıl geçti.

Asıl adı Tevfik Kolaylı olan sanatçı, 24 Mart 1879’da ortaokul öğretmeni Hasan Fehmi Bey ile Emine Hanım’ın oğlu olarak Bodrum’da doğdu.

Henüz 7-8 yaşlarındayken babasıyla birlikte gittikleri Bodrum’daki Tepecik Kahvesi’nde duyduğu kamış sesinden çok etkilenen Tevfik, Urla’da Berber Kazım’dan kamış dersleri almaya başladı. Küçük yaşta ney çalmanın olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünen Fehmi Bey, oğlunu İzmir Yatılı Lisesi’ne kaydettirdi ancak Tevfik epilepsi nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı.

Unutulmaz sanatçı, yaptığı açıklamada yaptığı işe olan sevgisini şu sözlerle aktardı:

“Babamın dizindeydim, çocuksu ruhumun tüm coşkusuyla dikkatimi çekiyordum, bu düdüğü mükemmel bir huşu ile dinliyordum ve dinlerken de bir vecd içindeydim, bir daha aslıma dönmemek üzere, Allah dünyayı korusun. O gece Ege Denizi’nin ölümsüz dekorasyonunda dinlediğim o ilahi sesin, beni bugün darmadağın olan, ne aradığını, ne istediğini bilmeyen, bazen akıllı Neyzen Tevfik’i yapan kıyamet olduğunu hissettim. Platon’la yarışacak kadar, bazen de tımarhaneye sığınacak kadar çılgın.”

“Mısır saplarından, sazlıklardan ıslık çalarak çocukları etrafına toplardı.”

Eğitimci ve siyasetçi Avram Galanti, Neyzen Tevfik’in çocukluğuna ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Ben Bodrum Ortaokulu son sınıftayken o, İlkokulu bırakıp ortaokul 1. sınıfa geldi. Babası Ortaokul Öğretmeni Hasan Fehmi Efendi’ydi. Ortaokuldan ve İlkokuldan bu yana. Okullar yan yanaydı, Tevfik ortaokula, babasının yanına, teneffüslerde hatta ilkokuldayken bile gidiyordu. “Zayıf, zeki, duyarlı, çevik ve yerinde oturamayan bu çocuk, bir diken ve kamıştan bir düdük çalıp çocukları etrafına toplardı. Oynarken önemli ve coşkulu bir tavrı vardı.”

Neyzen Tevfik deniz kenarında büyüdüğü için denizi çok seviyordu. Babasının evi ve okula gittiği yol deniz kenarındaydı.

Sanatçı, despotik yönetim tarafından sürgün yeri olarak kullanılan İzmir’de, İzmir Mevlevihanesi’nde tanıştığı Tokadizade Şekip, Tevfik Nevzat, şair Eşref ve Ruhi Baba gibi ünlü isimlerden Türkçe, Arapça ve Farsça dersleri aldı. , sınır dışı edilen entelektüellerin uğrak yeri.

İlk şiiri Muktebes’te yayımlandı.

İlk şiiri 13 Mart 1898’de “Muktebes” dergisinde yayımlanan Tevfik, aynı yıl babasının onu medrese okumaya gönderdiği İstanbul’daki Fethiye Medresesi’ne kaydoldu.

Zamanını Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinde geçirmeye başlayan usta şair, Mehmet Akif Ersoy sayesinde dönemin müzisyenleri ve edebiyatçılarıyla tanışarak bağlama, cura ve tambur çalmayı öğrendi.

Usta sanatçı, 20 yaşına geldiğinde hem usta neyzen hem de şair olarak adından söz ettirmeye başladı.

1901 yılında Fethiye Medresesi’nden ayrılan Tevfik, Fatih’teki Şekerci Hanı ve Çukurçeşme’deki Ali Beyefendi Hanı’nda kalmaya başladı.

Neyzen Tevfik, kendisini derslerine kabul eden Musa Kazım Efendi aracılığıyla Ahmet Mithat Efendi, Muallim Naci ve Şair Şeyh Vasfi ile tanıştı.

Neyzenler Kahvesi Mısır’da açıldı

Kayıt altına alma girişimleri, gençlerle yapılan görüşmeler, gözaltı ve sorgulama süreçlerinin ardından 1902 yılında Mısır’a gitmeye karar veren Tevfik, bir arkadaşıyla birlikte Mısır’da Neyzenler Kahvehanesi’ni açarak geçimini flüt ve hicivle sağlar.

Şair Tevfik, Mısır’dan ayrıldıktan sonra İzmir’e, oradan da İstanbul’a giderek Çemberlitaş’ta bir han odasına yerleşti.

İlk kitabı “Hiçbir Şey” 1919’da yayımlanan Neyzen, 1923’te Ankara’ya giderek kardeşi Şefik Kolaylı’nın yanında bir süre kaldı.

Sanatçı, 1927 yılında epileptik nöbetler ve alkol kullanımı nedeniyle tedavi görmeye başladı.

1928 yılında Mehmet Akif Ersoy’u görmek için Mısır’a giden ve yaklaşık bir yıl daha orada kalan şair, Muhiddin Üstündağ’ın girişimiyle konservatuarda çalışmaya başladı.

Soyadı kanununun ardından Tevfik, babasının Samsun’un Bafra ilçesine bağlı Kolay beldesinden olması nedeniyle “Kolaylı” soyadını aldı.

Ney ustalığının yanı sıra hiciv sanatını da kullanarak şiirlerinde toplumsal konulara değinen Neyzen Tevfik, 100’e yakın plak yayınladı.

Tevfik’in şiirleri, 1919’da yayımlanan “Hiç” ve 1949’da yayımlanan “Azab-ı Mukaddes” kitaplarında okurlarla buluştu. Usta şair ayrıca “Kırk Yıl Ölü”, “Sultanlık”, “Hamam Keyfi” ve “Edep” adlı fıkralar da yazdı. “.

“Ömrümün 70 yılını bin bir olayla geçirdim” diyen Neyzen Tevfik, 28 Ocak 1953’te İstanbul’da vefat etti.

haber-delice.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu